Ark. Nezih Aytaçlar Danışmanlığında
09 Mart 2025, Pazar
BAFA GÖLÜ ÇEVRESİ
LATMOS HERAKLEİA ve YEDİLER MANASTIRI
Sabah 07.30’da Bostanlı Vapur İskelesi yönündeki Havaş durağında (Tramvay durağının arkası), 08.00’de Alsancak Lozan Meydanında konuklarımızla buluşarak, Aydın istikametine doğru yola çıkıyoruz. Bir süre sonra, Milas-Söke karayolundan ayrılıp Latmos Herakliası’na dönüyoruz. Bafa Gölü kenarında, Gölyaka köyünde araçtan iniyoruz. Yukarıya doğru yaklaşık iki kilometrelik bir yürüyüşle, Latmos’un 13 Manastırından en büyüğü olan Yediler Manastırı’na gidiyoruz. Dağların sarp ve ulaşılmaz yapısı ile gnays kayalıklarının ilham veren ilginç şekillerinin bileşimi, Erken Bizans döneminde bu coğrafyayı inzivaya çekilmek için ideal bir yer haline getirmiş. Gölün kıyılarındaki irili ufaklı adacıklar ve dağın hemen her köşesi manastır ve kiliselerle doldurulmuş. Gölyaka ve Kapıkırı Köyleri arasında yaklaşık 1-1,5 saatlik bir yürüyüşle varacağımız alanda freskleri inceliyor, manastır hayatı üzerine sohbet ediyor ve çevremizdeki manzarayı, tıpkı bir zamanların keşişleri gibi, huşuyla beynimize nakşediyoruz. Burası aynı zamanda Karya kültürüne ait çok az bilinen izleri de saklayan Antik Latmos yerleşimi. Çevreyi gezerken sadece erken Hristiyan kültürü değil, antik Karya yerleşimleri hakkında da fikir ediniyoruz.
Surla çevrili iki manastırın içinde iki kilise ve bir şapel bulunuyor. Adı muhtemelen Kellibaron olan manastıra ulaştığımızda bizi süprizler karşılıyor.. Manastırın doğu avlusundaki bir kayanın içinde, oldukça iyi durumda bulunan freskoları hayranlıkla seyrediyoruz. İsa’nın doğumu, vaftiz edilişi, çarmıha gerilmesi, mezara konması ve gökyüzüne çekilmesi sahnelerini inceliyoruz. Doğanın içinde bu resimlerin korunabilmiş olması adeta bir mucize..
Öğle yemeği için Kapıkırı Köyüne gidiyoruz. Yemek sonrası bir zamanların körfez kenti olan Herakleia’yı geziyoruz. LATMOS HERAKLİA’sının geçmişi İ.Ö. 4.yy’a kadar uzanır. Burada uzun yıllardır konuklarını bekleyen Athena Tapınağını, Kent Meclisini, Tiyatro kalıntılarını, Agorayı ve görkemli Kent Surlarından geriye kalanları geziyoruz. Saatler ilerliyor ve Bafa’nın tadına doyamadan ayrılmak zorunda kalıyoruz. Akşam saat 20.00 civarında İzmir’e ulaşıyoruz.