Badem çiçekleri- Endemik Muş lalesi ve Ters laleler zamanı

VAN – AHTAMAR ADASI- NEMRUT KRATER GÖLÜ – MUŞ – MURAT NEHRİ – BİTLİS – HİZAN – GEVAŞ – VAN

Ahtamar Anıt Müzesi (Kilisesi) : Unesco Dünya Kültür Mirası adayı (2015)
Ahlat Eski Yerleşimi ve Mezar Taşları (Bitlis) : Unesco Dünya Kültür Mirası adayı (2000) 
Van Kalesi: Unesco Dünya Kültür Mirası Adayı (2016)
Nemrut Krater Gölü (Bitlis): Avrupalı Seçkin Destinasyonlar (EDEN) Projesi kapsamında ´mükemmeliyet ödülü

TUR PROGRAMI

24 Nisan 2025, Perşembe: AHTAMAR ADASI – AHLAT- NEMRUT KRATER GÖLÜ
Sabah saat 06.10’da SunExpress Havayolları ile İzmir’den VAN‘a uçuyoruz. Saat 08.15‘de Van’dayız. Öncelikle dillere destan bir Van kahvaltısı yapmaya gidiyoruz.

Bir şöleni andıran kahvaltıdan sonra Van Gölünde bir tekne yolculuğu ile AHTAMAR ADASI’na geçiyoruz. Ortaçağ Ermeni sanatının en parlak eserleri arasında sayılan Ahtamar Kilisesi İ.S. 915-921 yılları arasında inşa edilen özel bir yapıttır. Kudüs’ten İran’a kaçırıldıktan sonra 7. yüzyılda Van yöresine getirildiği rivayet edilen gerçek Haç’ın bir parçasını, kutsal bir emaneti saklamak için yapıldığına inanılır. Akdamar Anıt Müzesi (Kilisesi), o dönemde Van ve çevresinde hüküm süren kültürel çeşitliliği ve etkileşimi yansıtan mimarisi ve süslemeleri ile de dünya mimarlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Kızıl andezit taşından inşa edilmiş olan kiliseyi geziyor, dış cephesinde, alçak rölyef şeklinde işlenmiş Kutsal Kitap’tan alınma dini sahneler, dünyevi betimlemeler, zengin bitki ve hayvan motifleri ile Abbasi etkileri hakkında bilgi alıyoruz…

Gezimizi tamamlayınca Türk’lerin (Bayındır Boyu) Anadolu’da ilk yerleştiği yerlerden biri olan AHLAT’a gidiyoruz. “Ahlat Eski Yerleşimi ve Mezar Taşları”, Selçuklu dönemi taş işçiliği, inanışları ve yaşam tarzını en güzel şekilde yansıtan eserleri ile UNESCO Dünya Mirası Listesine, kültürel kategoride gösterilen adaylarımız arasında. Küçük müzesi, ilginç mezar taşları ve kümbetleri ile Ahlat hak ettiği değeri görmeyi ve korunmayı bekliyor. Geziyor, görüyor, bilgi alıyor, fotoğraf çekiyoruz.

Daha sonra güneşi batırmak üzere NEMRUT DAĞI KRATER GÖLÜ’ne çıkıyoruz.. Yol ve Hava durumu müsait olursa nefis bir gün batımı ile karşılaşmayı ümit ediyoruz. Nemrut kraterinin en son 1411 ve 1441 yıllarında faaliyet gösterdiği tahmin ediliyor. Göl, Türkiye’nin birinci, dünyanın ise ikinci büyük krater gölü olarak biliniyor. Kalderanın içerisinde 5 göl, çok sayıda lav çıkış merkezi, lav hunisi, sıçratma konisi, sıcak su kaynakları ve 6 mağara var. Sanki başka bir dünya gibi, manzara çok güzel! Yoğun bir günün sonunda, akşam yemeği ve konaklama için TATVAN’a geçiyoruz.

25 Nisan 2025, Cuma : MUŞ KALESİ – CAMİLER – MURAT NEHRİ
Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra Muş’a hareket ediyoruz. Bingöl Dağları, Hamurpet Dağları, Bilican Dağları, Liz ve Bulanık Ovaları ve büyük bir ihtimalle Muş Laleleri yer yer yolcuğumuza eşlik ediyor…

Çavuş Dağı’nın kuzeydoğu yamacında bulunan MUŞ, Urartular döneminden günümüze kadar uzanan bir geçmişin izlerini yansıtır. Programda süpriz yerler olabileceği gibi (örneğin Varto gölleri) bazı yerleri de güvenlik vs. gibi nedenlerle görmek mümkün olmayabilir…

Muş Ovası’nı geçtikten sonra, Muş sokaklarında gezmeye başlıyoruz; Geleneksel eski taş evler, tarihi Murat Köprüsü, Hacı Şeref Cami, Kutsal Havariler Manastırı, Ulu Camii göreceğimiz yerler arasında. Kuşkusuz aklımızda başka yerler de var…

Muş’un endemik bitkisi olarak kabul edilen MUŞ LALESİ’nden bahsetmeden geçemeyiz! Yüksekliği 20-30 cm arasında olan bu nefis bitki, sarı, mor, kırmızı, beyaz ve pembemsi renklerde açar. Nisan sonu tam zamanı ancak iklimler değiştiği için emin olamıyoruz.

Bu gece konaklama ve akşam yemeğimiz Muş’ta. Ünlü yöresel yemekler arasında hez dolması, Muş böreği, Muş köftesi ve çorti yer alır. Umarız Muş’ın zengin mutfağı ile tanışma şansını yakalabiliriz.

26 Nisan 2025, Cumartesi : BİTLİS – HİZAN – GEVAŞ – VAN TURU
Sabah kahvaltısından sonra BİTLİS’e hareket ediyoruz. Bitlis’in eski gravürlerdeki resimleri onu çok iyi yansıtır. Şehir son yıllarda yeniden keşfedildi. Her yerde yol yapım ve restorasyon çalışmaları devam ediyor. Tarihi göç yollarının önemli bir kavşağı olan kent, tarih boyunca birçok uygarlıkla tanışmış. Asur, Med, Urartu, Pers ve Makedonya… Asur dilinde Bit kelimesi yurt, Bet kelimesi kale anlamında kullanılmış. “Bit-Liz”, Liz’in Yurdu, Bet-Lis ise Liz’in Kalesi demek. Büyük İskender’in hayran kaldığı bu kent günümüzde de camiler, kervansaraylar, türbelerle dolu! Islahiye Medresesi, Ulu camii, Elaman Kervansarayı, Bitlis Kalesi, Kureyşi Camii, Emir Hizen Camii, Abdurahman Gazi Türbesi, eski taş konaklar ziyaretçilerini bekliyor. Zamanımız elverdiğince ayakta kalan tarihi yapıları görmeye çalışıyoruz. Ve tabii tüm görkemiyle Süphan Dağı‘nı fotoğraflıyoruz. Mümkün olursa Hizan’da eski evleri görmek istiyoruz.

Öğle saatlerinde VAN’da olacağız. Yemek molası sonrasında Van turumuz başlıyor. 3000 yıllık tarihiyle Tüşba / Van Kalesi, eski bir tapınak yeri olduğu bilinen Meher Kapı Anıtı / Hazine Kapısı yada halk içindeki adıyla Analı Kız, Yedi Kilise, Anzaf Kale ‘yi görüyoruz.

Daha sonra eski görkemini yitirmiş olsa da hala güzel olan eski Van çarşılarına bakabilir Van’lı kuyumcu ustaların geleneksel gümüş işçiliğinden örnekler görebiliriz. Akşam yemeği ve Konaklama Van’da.

27 Nisan 2025,Pazar : VAN
Sabah kahvaltısından sonra, otelden erkenden çıkış yapıyoruz. Gezimizi Van Müze’sindeki eserlerle taçlandırmak istiyoruz. Sonra havaalanına gidiyor ve 13.25’te kalkan Van-İzmir uçağıyla geri dönüyoruz. Saat 15.50 ‘de bol detaylı, sürprizli, doyumlu bir turun sonunda İzmir’de oluyoruz