Kiliseler – Sinagoglar – Camiler

Prof. Aytuğ ARSLAN Rehberliğinde 

Binlerce yıldan bu yana, İzmir’de yaşamış olan farklı topluluklar ve inanışlardan doğan zengin kültürel dokunun içinde dolaşırken, Semavi dinlerin her biri açısından önemli bir merkez sayılan kentimizin dinler tarihi açısından nasıl bir kavşak olduğunu bu geziyle daha iyi anlayacağız. Üç Semavi İnancın ibadethanelerini ziyaret edecek, Musevi, Hıristiyan ve İslam tarihinin öne çıkan olaylarını, önemli dini şahsiyetlerin hayat hikâyelerini anlatacak ve dini mimari ile süsleme sanatının özelliklerini, hem genel hatlarıyla hem de yapı özelinde inceleyeceğiz.

TUR PROGRAMI

Sabah saat 09.00‘da Pasaport İskelesi yakınındaki Cumhuriyet Meydanı’nda buluşarak gezimize başlıyoruz. Birbirine yakın mesafedeki ziyaret noktalarından oluşan gezimizi yürüyerek gerçekleştireceğiz.

İlk durağımız eski bir Felemenk Protestan Kilisesi olan ve günümüzde Rum Ortodoks kilisesi olarak varlığını devam ettiren ‘Yeni Aya Fotini’ Kilisesi olacak. Bu kilisede Hıristiyanlığın doğuşu, mezhepsel bölünmeler, Ortodoks kilisenin konumu, Yedi Kilise’den biri olan İzmir’in Hıristiyanlık tarihindeki önemi ve kilisede bulunan İsa, Meryem Ana, Aziz ve Azizelerin hayatlarına ilişkin ikonalar üzerine sohbet edeceğiz.

İkinci durağımız ise Meryem Ana’ya ithaf edilmiş olup 1689 yılında ibadete açılan, yangın sonrası 1890 yılında yeniden inşa edilen İtalyan Katolik Kilisesi ‘Santa Maria’ olacak. Bu yapıda İzmir’deki Hıristiyan Dini Cemaatler ve Fransisken tarikatı üzerinde duracağız.

Kilise olarak görmek istediğimiz son yer, şu an için ziyarete kapalı olan Aziz Polikarp Kilisesi olacak. Dışarıdan görebileceğiz yapının mimari özelliklerinin yanı sıra İzmir (Smyrna) piskoposu Aziz Polikarpos’un ilginç hayat hikâyesi ve şehit edilişinin Hıristiyan liturjisine etkisi konuşacağımız başlıca konular arasında yer alacak.

Gezimizi ikinci teması olarak; İzmir’in İslam inancı ile tanışması, ilk camiler ve ziyaret bölgesindeki Geç Dönem Osmanlı camilerinin mimari ve süsleme özelliklerini ele alacağız. Sırasıyla Kızlarağası Hanı’nın yanındaki, Liman Kale’ye atıfta bulunularak Hisarönü adıyla anılan ve İzmir’in anıtsal yapılarından olan Hisar Camisi’ni ziyaret edeceğiz.

Ardından, mimari ve süslemesiyle Barok ve Ampir üslubun izlerini taşıyan, şadırvan yapısının tonoz ve kemer alınlıklarındaki fresk tekniğinde yapılmış manzara resimleriyle dikkat çeken Şadırvanaltı Cami ve Kemeraltı’ndaki Salepçioğlu sokağına adını veren, 1906 yılında Salepçizade Hacı Ahmet Sait Efendi tarafından yaptırılan, alt katı medrese ve mektep, üst katı cami olarak fevkani olarak tasarlanan, Barok etkilerin izlendiği Salepçioğlu Camisi’ni gezeceğiz.

Öğle yemeği molasından sonra, Havra Sokağına geçeceğiz. İspanya ve Portekiz’den gelen Yahudilerle zenginleşen İzmir Kültürü içinde Yahudiliği konuşacağız. Bu kapsamda Bikur Holim, Etz Hayim, Algazi ve Sinyora Sinagoglarını özel izinle ziyaret edeceğiz…

Bu satırlara sığdıramadığımız diğer anlatım konularını da tartışmış olarak akşam saatlerinde biraz yorgun ama kentimizi farklı bir yönüyle biraz daha tanımış olmanın mutluluğu ile evlerimize döneceğiz.