ADRASAN- GELİDONYA FENERİ- ÇIRALI- YANARTAŞ – KEKOVA – KAŞ

Rehber Yusuf Küçük ile…

Anadolu’nun en eski uygarlıklarından olan Likya, Fethiye ve Antalya Körfezi arasında kalan ve günümüzde Teke Yarımadası olarak adlandırılan bölgede kurulmuştu. Akdeniz’in en bakir koylarından Toros Dağları’nın zirvelerine; Xsanthos, Patara, Olympos ve Phaselis gibi Likya’nın en önemli antik kentlerine uzanan bu yolu, Ebruli Gezginleri ile bölüm bölüm yürüyoruz…

Likya Yolu yürüyüşünün 2. Bölümünde mümkün olan kolay ve rahat yolu seçtik. Çok uzun yürüyüşler gerektirmeyen en fazla 6-7 saatlik rahat yürüyüş rotaları içeren bir program hazırladık. Bu parkurda özel bir rahatsızlığı olmayan herkes yürüyebilir. En uzun rotamız 16 km. Ayrıca çadır konaklaması yapmıyoruz. Mevsim keyifli yürüyüşler için gayet uygun ve geceleri de otel / pansiyonlarda konaklayacağız.

TUR PROGRAMI:

20 Kasım 2024, Çarşamba: İZMİR– ELMALI – ARİKANDA- ADRASAN
Sabah erken saatlerde İzmir’den hareketle Denizli-Elmali hattı üzerinden yolculuğumuza başlıyoruz. Yolda uygun yerlerde molalar veriyoruz. Toplamda yaklaşık 510 km. lik bir yolculuk yapacağız. Elmalı’dan geçerken bir şarap fabrikasına uğrayıp gezmek istiyoruz. Demre’ye geldiğimizde yakınlardaki ARYKANDA ÖREN YERİNİ gezelim istiyoruz. Keyifli bir gezi sonrasında yolculuğumuza devamla akşamüzeri Adrasan’dayız. Ne dersiniz hava durumu müsaade ederse bir deniz molası bile yapabiliriz. Akşam yemeği ve konaklama pansiyon / otelimizde.

Bilgi Notu:
Antalya /Finike İlçesi, Arif Köyü sınırları içerisinde yer alan Arykanda Antik Kenti’nin ismi Likya dilinde “Aryka-wanda”, “yüksek kayalığın yanındaki yer” anlamına gelmektedir. Kentin adının filolojik açıdan yerli Anadolu dilini yansıtması, bölgenin en eski şehirlerinden biri olduğunu göstermektedir. İ.S. 240 yılında büyük depremden sonra kısmen onarılan şehir, Bizans egemenliği sırasında “Akalanda” veya “Orykanda” adıyla anılır. Kentte İ.Ö. 4’üncü yüzyılda inşa edilmiş Güneş Tanrısı Helios adına yapılmış tapınak bulunmaktadır. Kentin gözetleme kulesinden sonra en üst seviyedeki diğer yapısı İ.S. 1’nci yüzyılda inşa edilen stadiondur. Şehrin güneydoğusunda bulunan gymnasium, hamamın hemen yanında yer almakta ve hamam-gymnasium görünümü vermektedir. Şehrin “Doğu Nekropolü” olarak isimlendirilen mezar alanı, birçoğu ayakta kalmış anıt mezarlarla dikkati çeker. Birbirine teras görevi gören anıt mezarların tümü İ.S. 2nci yüzyıla ait olup bunların altındaki terasta çatı hizasına kadar ayakta kalmış hamam, şehrin iyi koruna gelmiş yapılarından biridir. Şehrin su ihtiyacı, büyük bir beceri ve su mühendisliği örneği gösteren tesislerle sağlanmaktadır. Aykırıçay’ın çıktığı yerde sarp kaya yüzeylerine oyulmuş dört ayrı seviyedeki kanal, şehre su getiren sistemin ana hatlarını oluşturur.

21 Kasım 2024, Perşembe: KARAÖZ – GELİDONYA FENERİ – KARAÖZ
Sabah kahvaltımızı yaparken öğle kumanyamızı da hazırlıyoruz. Sonra aracımızla KARAÖZ Mevkii’ne, oradan da GELİDONYA FENERİ’ne doğru falezler boyunca yürüyüşe başlıyoruz. Pamfilya Denizi’ni Likya Denizi’nden ayıran yarımadada bulunan fener ile 5 Adalar arasında geçen Antik Deniz Yolunu gözleyeceğiz. Olağanüstü bir coğrafyada ve muhteşem deniz manzarası eşliğinde yürüyoruz. 200-250 metre yükseklikteki Gelidonya Fenerine ulaşınca biraz mola veriyor, manzaranın tadını çıkarıyoruz. Markiz Dağı eteklerinden Likya Yolu’nun en güzellerinden olan bu rotadaki gidiş / dönüş toplam 9-10 km ve yaklaşık 4-5 saat sürecek bir yürüyüş tahmin ediyoruz.

Bilgi Notu:

Taşlı Burun yada Kırlangıç Burnu olarak anılan Gelidonya Burnu, hemen önündeki Beş Adaların Antik Likya uygarlığı ve denizciliğinde önemli bir yeri vardır. Gelidonya Burnu ters akıntılar nedeniyle Antalya Körfezinin en tehlikeli yeri olarak bilinir. Antik dönemde birçok gemi kayalara sürüklenerek batmış. O kadar ki, Burun ve Beş Adalar çevresi su altı mezarlığı haline gelmiş. Bilim adamları ve tarihçilerin dikkatini çeken bölgede, 1960 yılında, dünyanın ilk bilimsel su altı araştırması gerçekleştirilmiş. George F.Bass önderliğindeki araştırma ekibinin incelediği İ.Ö.15. yüzyıla ait gemi kalıntıları Bodrum Sualtı Müzesinde sergilenmektedir.

“Akdeniz’in kılavuz fenerlerinden biri olan Gelidonya Fenerinin inşasına 1934 yılında Antalya’nın Kumluca ilçesi, Taşlık Burnunda Tarihi Likya Yolu üzerinde başlanmış ve 1936 yılında tamamlanarak hizmete girmiştir. Gelidonya, 227 m rakımla Türkiye’nin en yüksek deniz feneri unvanını taşıyor. Ayrıca 2007 yılında Türkiye’nin en güzel manzarası seçilen fener gerçekten görülmeye değer” (Alıntı: Ayaz Sercan Erdem )

22 Kasım 2024, Cuma: ÇIRALI – ULUPINAR- YANARTAŞ – ÇIRALI
Sabah kahvaltımızı yapıyor, atıştırmalık yiyeceklerimizi hazırladıktan sonra yürüyüşe başlıyoruz. Bugün yaklaşık 14 km. lik bir yürüyüş yapmayı planlıyoruz. Önce normal yoldan ve orman yolundan ULUPINAR ŞELALESİ’ne yürüyeceğiz. Ulupınar Köyünde Çınar ağaçları ile kaplı gürül gürül sular içerisinde birçok restoran var. Öğle yemeğimizi burada yedikten sonra yürüyüşe devam edeceğiz. YANARTAŞ’a akşam saatlerinde varmanın daha güzel olduğu söylenir. Ağzından alevler çıkan KİMERA, bütün Likya bölgesinin en önemli simgesidir. Keyifli bir yürüyüş rotasından sonra akşam yemeği ve konaklama için yine otelimize döneceğiz. ( Toplam 14 km ve 400 metre irtifa) Sonra aracımız bugün bizi Üçağız’daki Kekova otel’e götürecek.

23 Kasım 2024, Cumartesi: ÜÇAĞIZ – APERLAİ – KEKOVA – KALE
Sabah kahvaltısından sonra Üçağız / Kekova Otel’den Aperlai Antik Kenti’ne ( 6 km ) yürüyeceğiz. Kenti gezdikten sonra 1 km yürüyerek Yörük Ramazan’da menemenlerimizi yemeyi arzu ediyoruz. Sonrasında tekne ile Kekova Adası ‘na geçiyor –batık şehri gördükten sonra tekne ile Simena geçiyoruz. Simena’dan (3 km ) yürüyerek tekrar Üçağız’daki otelimize dönüyoruz.

24 Kasım 2024, Pazar: ÇOBAN PLAJI- LİMANAĞZI – KAŞ
Sabah kahvaltısından sonra eşyalarımızı alarak pansiyondan ayrılacağız ve yine keyifli bir yürüyüş rotasına başlayacağız. ( Yaklaşık 8-10 km. ) En fazla 150 m yükseklikte 4 saatlik bir yürüyüş yapacağız. Çeşitli bitkiler ve güzelim ağaçlar arasında sık sık fotoğraf çekmek için duracağız. Bu yürüyüş bize az gelir ise etraftaki pek çok alternatif parkuru değerlendirebiliriz.

Yürüyüşümüzü saat 15.00 gibi bitirdikten sonra, İzmir’e geri dönüş yolculuğuna başlayacağız. Gece yarısı İzmir’de olabileceğiz.