Ark. Nezih Aytaçlar Danışmanlığında
16 Şubat 2025, Pazar
Menderes’in hayat verdiği topraklar…
İoniaʼnın parlak zamanları…
Sabah saat 07.30’da Karşıyaka / Bostanlı vapur iskelesi yönündeki Havaş Durağında, 08.00’de Alsancak/Lozan Meydanında gezginlerimizle buluşuyoruz. Aracımızla Aydın istikametinde yol alıyoruz.
Yolculuk güzergahımız üzerinde bulunan; Bademgediği Tepesi (Puranda), Metropolis, Cellat Gölü, Belevi Mausoleionu, Söke ve diğer yerler üzerine sohbet ederek ilerliyoruz.
İlk durağımız, Ionia’nın, belki de Arkaik Dönem’de tüm Yunan dünyasının en muhteşem kenti olan Miletos olacak. Önce Girit-Minos şehri olan, Hititler zamanında Akha’ların Anadolu’daki başkenti Milawanda adını alan, Arkaik Dönem’de Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve Karadeniz sahillerinde 90’dan fazla koloni kentinin kurucusu olan, İonya’nın gözbebeği bir şehirden bahsediyoruz! Şehrin Pers’lere karşı direnemeyip yenik düşmesinin öyküsünü Atinalı yazar Phrinikhos “Miletosʼun Düşüşü” adıyla sahnelemiş. Kendileri de İon olan Atinalılar arasında öylesine bir yeis oluşturmuş ki bu tragedya, yazarı “halkı böylesine üzüp perişan ettiği” için 1000 drakhmilik cezaya çarptırılmış ve oyun yasaklanmış. Belki de dünyanın ilk sansürü…
Fakat şehir bu büyük yıkımdan sonra da Menderes nehri tarafından “yutuluncaya” kadar varlığını sürdürmüş. Günümüzde “kent planlama”sının öncüsü kabul edilen vatandaşı Hippodamos’un yaptığı planlamayla oluşan kent uzun yıllar önemini korumuş. Bugün şehrin harika tiyatrosu, agorası, bouleuterionu, heroonları, hamam ve gymnasionları, kutsal caddesi, limanları göreceğimiz yerler arasında olacak. Bu önemli yapıların orijinal halleri üstüne sohbet edeceğiz ve buluntuların bir kısmının Berlin Pergamon Museum’a taşınışındanda bahsedeceğiz. Kazı buluntuları sadece Berlin ve British Museum’u değil, İstanbul ve İzmir Arkeoloji Müzelerini de doldurmuş. Son yıllarda gün ışığına çıkarılanlar ise Milet Müzesinde korunuyor. Gezeceğimiz bu müze, şehri gezerken gördüğümüz buluntulardan çok daha eski dönemlere ait eserlere de ev sahipliği yapıyor.
Rotamızda, insanın ruhunu okşayan ve derinden etkileyen bir mimari eserin büyük olmasının şart olmadığını olağanüstü zerafetiyle kanıtlayan Balat İlyas Bey Camii ve külliyesi de yer alıyor.
Didim’de biraz geciken yemek molamızdan sonra antik çağın en önemli kehanet merkezlerinden biri olan, “8. harika” diyebileceğimiz Didyma Apollon Tapınağını hayranlıkla dolaşacağız. Her ne kadar antik dünyanın 3 büyük tapınağı arasında yer alsa da, diğerleri hemen hiç korunmadığı için, görkemli bir tapınağı görebileceğimiz tek yer burası. Kutsal avlu kapısı üstündeki 70 tonluk yekpare mermer bloğun antik çağda bilinen en büyük parça olduğunu söyleyebiliriz. Çevresindeki diğer kutsal alanlarla birlikte Miletos şehrine bağlı olan tapınakla şehir arasında uzanan, iki tarafı heykellerle süslü bir “kutsal yol” olduğunu da biliyoruz. Burası bize “azamet”in ne demek olduğunu gösterecek…
Turumuz tamamlanınca, keyifli ve doyumlu bir günün sonuna varmış olarak, İzmir’e geri döneceğiz…
FİYATA DAHİL OLANLAR: Ulaşım, rehberlik ve danışmanlık hizmeti
FİYATA DAHİL OLMAYANLAR: Ören yeri ve müze giriş ücretleri, kahvaltı yapmamış olanlar için moladaki yiyecek ve içecekler, öğle yemeği.
NOTLAR:
Turlarımıza katılım tek araçla sınırlıdır
Araç büyüklüğü katılımcı sayısına göre ayarlanır
Rezervasyon ücret ödenince kesinleşir
Günübirlik turlarda koltuk numarası verilmez
Hava durumuna uygun rahat giysiler ve ayakkabılar giymeyi, “Müze Kart”ınızı yanınıza almayı ihmal etmeyin…
Son kayıt tarihi 13 Şubat 2025, Perşembe günüdür.
Acentemiz zorunlu durumlarda tur programında değişiklik yapabilir.
İPTAL KOŞULLARI
Son kayıt tarihine kadar yapılan iptallerde ücret kesintisiz iade edilir.
Daha sonra veya tur sabahı yapılan iptallerde veya tura gelinmediğinde ücret iadesi söz konusu değildir.
Şiddetli hava durumu, rehber rahatsızlanması vb. gibi özel ve olağanüstü nedenlerle acentemiz turu iptal etmek zorunda kalırsa, ücretler kesintisiz olarak iade edilir.