İzmir >> Paris >> İzmir Direkt Uçuşlar

Rehber – Şoför (Driver Guide) eşliğinde, Minivan ile 7 kişilik bir tur

İzmir >> Paris – Louvre Müzesi – Giverny – Tours – Chateau de Villandry – Chateau de Chenonceau – Chateau de Amboise – Amboise – Paris >> İzmir

Paris şehir merkezindeki Sen Nehri boyunca uzanan tarihi bölge, 1991 yılında UNESCO Dünya Miras Alanı olarak kabul edilmiştir. Tarihi bölgede yer alan en ünlü yerler arasında; Notre Dame de Paris Katedrali, Île de la Cité’de bulunan Sainte Şapeli ‘nin Gotik kraliyet şapeli, Eyfel Kulesi Grand Palais ve Petit Palais; Champs-Élysées üzerindeki Arc de Triomphe, Sacré-Coeur Bazilikası ile Montmartre tepesi sayılabilir.

Loire Vadisi, Loire Irmağı’nın orta bölümünde, 280 kilometre uzunluğunda bir vadidir. Tarihi kentleri, şatoları, tarımsal alanları ve şarabıyla tanınan vadi, “olağanüstü bir kültürel peyzaj”değerlendirmesiyle, 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine eklenmiştir.

TUR PROGRAMI

23 Eylül 2025, Salı: İZMİR – PARİS
Sabah erkenden Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde buluşuyoruz. Uçuştan 3 saat önce bagaj teslim, check-in ve pasaport kontrol işlemlerini tamamlıyoruz. Sun Express Hava Yolları XQ 916 sefer sayılı uçuş ile saat 10:00 ’da Paris‘e gidiyoruz. Yerel saat ile 12:50 ’de Paris‘e varış. Havalimanında bizleri bekleyen özel aracımızla şehir merkezine gidiyoruz. Panoramik şehir turumuzda, Paris’in görkemli meydanlarından başlayarak, Eyfel Kulesi’nin tam karşısındaki tepeliğin üzerine kurulmuş olan ve kulenin en güzel açıdan görülebildiği, pek çok cafe ve restoranın bulunduğu Trocadero Meydanı‘nı ziyaret ediyoruz. Opéra Binası, 365 sokak lambasıyla süslenmiş Concorde Meydanı, Champs Elysées Caddesini görüyoruz. Serbest sonrasında Paris’te otelimize gidiyoruz. Bundan sonrası odalara yerleşme, dinlenme ve serbest zaman…

24 Eylül 2025, Çarşamba: LOUVRE MÜZESİ – SEINNE NEHRİ GEZİSİ – RESSAMLAR TEPESİ
Sabah kahvaltısından sonra dünyaca ünlü Louvre müzesini ziyaret etmek için otelden ayrılıyoruz. Yerel rehberimiz ile buluştuktan sonra müze gezisine başlıyoruz. Müze turunun ilk parkurunda, Louvre Sarayı’nın 800 yıllık tarihine göz atmamıza yarayacak salonların en önemlilerini görmeyi planlıyoruz. Louvre’un kale
halini ve en parlak günlerine tanıklık eden salonlardan Karyatid Salonu, Diana Salonu, 14. Louis’nin annesi Anne d’Autriche’in dairesi, Apollon Galerisi ve Kare Salon görecegimiz salonlar arasında… İkinci parkurumuzu, Antik Yunan ve Roma Uygarlığı, İtalyan Ronensansı, 19.yy Fransız Resim Sanatı olarak özetleyebileceğimiz, batı uygarlığı merkezli bir tarih okuması olarak planladık. Milo Venüsü, Zafer Tanrıçası, Mona Lisa elbette göreceğimiz şaheserler arasında…

Louvre müzesinden sonra, Comedie Franceise Meydanı’na gidiyoruz. Panoramik bir tur yapıyor, 1959 yılından bu yana parfümleriyle Paris modasının uluslararası merkezi olan BENLUX Mağazası‘na uğruyoruz. Alışveriş ve çevre gezisi için serbest zaman veriyoruz.

Öğleden Seine Nehri’nde tekne turuna çıkıyoruz. Paris panoramasını, ünlü yapılarını, köprülerini (37 adet) eşsiz bir açıdan seyrediyoruz. Sonrasında, bohem yaşamın hala devam ettiği, sokak ressamları ve karikatüristleri ile birçok ünlü ressama kucak açmış olan “Ressamlar Tepesi” adıyla bilinen ve
Paris‘in en yüksek noktasını oluşturan Montmartre Tepesi ‘ne gideceğiz. 130 metrelik bu tepenin üstünde yükselen Sacré-Coeur Bazilikası‘nı (Adaklar Kilisesi) gezdikten sonra, ressamlar meydanında portrenizi yaptırmak ve çevre gezisi için serbest zaman veriyoruz. Tur bitiminde otelimize transfer.

25 Eylül 2025, Perşembe: PARİS – GIVERNY – LATIN BÖLGESİ
Sabah kahvaltısınsan sonra, Paris’e yaklaşık bir saat mesafede bulunan Giverny’e hareket ediyoruz. Giverny’de gezerken, bu güzel beldenin Camille Corot, Eugene Boudin, Monet, Gustave Courbet, Raoul Dufy, Seurat gibi unutulmaz ressamlara nasıl ilham verdiğini hissetmek güç olmuyor. Nilüfer tabloları ile gayet iyi bildiğimiz Claude Monet’in evini ve kendi tasarladığı muhteşem bahçeleri geziyoruz.

Öğle yemeği molasının ardından, Paris’e Latin bölgesine dönüyoruz. İlk olarak lüks mağaza, cafe ve restoranları ile günün her saatinde canlı ve hareketli olan, Parizyen atmosferini en güzel yansıtan St.Michel ve St.Germain’i geziyoruz. Yürüyüş turundan sonra alışveriş ve çevre gezisi için serbest zaman veriyoruz.

Gezimizin devamında, Paris’te sanatsal mimarinin incisi olarak adlandırılan, dünyaca ünlü birçok ismin düğününe ev sahipliği yapan Saint Sulpice Kilisesi‘ni ve ardından rengarenk çiçekleri, etkileyici göl manzarası, heykelleri, tarihi anıtları ile ressamlara ilham kaynağı olan Lüksemburg Bahçesi‘ni ziyaret ediyoruz.

26 Eylül 2025, Cuma: PARİS – LOIRE VADİSİ – TOURS
Sabah kahvaltısının ardından odalarımızı boşaltıyor ve Loire Vadisine hareket ediyoruz. Fransa’nın arka bahçesi olarak tanımlanan vadide yüzerce şato bulunur. Ziyaret edeceğimiz ilk şato Villandry olacak. 1906 yılında Joachim Carvallo tarafından satın alınan Villandry şatosu günümüzde 2 aynı aile tarafından özel olarak işletiliyor. Burada Napoleon Bonapart’ın kardeşi Jerome Bonapart’ın yatak odası, mutfak ve yemek salonu görülmeye değer. Şato aynı zamanda Aslan yürekli Richard ve Fransa kralı Philippe Auguste arasında anlaşmanın da yapıldığı yer. Loire vadisinin en güzel bahçe tasarımına sahip olan Şatonun bahçelerini gezdikten sonra, Tours şehrine hareket ve otele yerleşme.

27 Eylül 2025, Cumartesi: TOURS – CHATEAUX CHENONCEAU – AMBOISE
Otelde alacağımız kahvaltının ardından Loire vadisinin incisi olarak kabul edilen ve UNESCO Kültür Mirası olarak korunan Chenonceau şatosunu görmeye gidiyoruz. Cher nehri üzerindeki bu şato aynı zamanda Hanımlar Şatosu olarak biliniyor. Hikayesi oldukça ilginçtir; 11.yy’da bir kale olarak inşaatına başlanır, 1547 yılında I.François’in ölümüyle II.Henry’e geçer. II.Henry şatoyu sevgilisi Diane de Poitiers’e armağan eder. Sonra nehrin karşı tarafına inşa edilen bir köprü ile bir anlamda av şatosuna dönüşür. II.Henry’nin ölümünden sonra karısı Catherine De Medicis bu şatoda Poitiers’in izlerini silmek için köprünün üzerine inşa edilen ilave bina ile bugünkü görünümüne kavuşur. Mobilyaları, mutfakları ve bahçeleri ile gerçekten göz alıcı olan bu şatoyu geziyoruz…

Şatodan ayrılınca yarım saatlik bir yolculukla Amboise şehrine geçiyoruz. Amboise şatosu, yüksek bir tepeye inşa edilmiş ve yıllarca şehrin savunması için kullanılmış. Ama bu şatonun esas önemi bir Rönesans dâhisi olan Leonardo Da Vinci’den gelir. 1516 yılında I.François, 1516 Yılında Leonardo Da Vinci’yi baş ressam ve mühendis olarak davet eder ve Da Vinci öldüğü 1519 yılına kadar Chateau-du-Clos-
Luce’de yaşar. Mezarı da şatonun bahçesindeki harika bir Gotik yapı olan Saint Hubert şapelindedir. Şato gezimizin ardından Amboise şehrinde serbest zaman sonrası Tours otelimize hareket ediyoruz.

28 Eylül 2025, Pazar: TOURS – PARİS – İZMİR
Otelde sabah erkenden kahvaltımızı yaptıktan sonra Paris havalimanına hareket ediyoruz. Bagaj, bilet ve gümrük işlemlerinden sonra saat 13:45’de SunExpress hava yollarının tarifeli seferi ile İzmir’e uçuyoruz.